Risk Değerlendirme Metotları

Risk Değerlendirme Metotları

İSG (İş sağlığı ve güvenliği) sisteminin temel taşlarından biri risk değerlendirme metotları olarak ön plana çıkmaktadır. Ayrıca işyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin kusursuz bir şekilde sağlanmasının bazı unsurları bulunmaktadır. Bunlar, risklerin doğru tespit edilmesi, aksaklıkların ortadan kaldırılmasına yönelik tavsiyelerin net bir şekilde ortaya konmasıdır. Böylelikle başarıyı getiren ise çözümlerin hızlı bir şekilde yerine getirilmesi olacaktır.

İş sağlığı ve güvenliği sistemi tarımdan sanayiye geçiş süreci ile birlikte ortaya çıkan iş kazalarının önüne geçilmesi, işçi sağlığı ile birlikte iş güvenliğinin de sağlanması adına ortaya çıkmıştır. Böylece zaman içinde sanayi ile birlikte koordineli gelişim gösteren iş sağlığı ve güvenliği, artık vazgeçilmez bir zorunluluk haline gelmiştir.

İş sağlığı ve güvenliği sisteminin temel taşı risk değerlendirme metotları olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca bu sürecin doğru yönetilmesi, iş sağlığı ve güvenliği sisteminin kusursuz işlemesine, doğal olarak işçi sağlığı ile iş güvenliğinin de hedeflenen kriterlere uyumlu olarak sağlanmasına imkân tanıyacaktır.

Risk Değerlendirme Metotları Neden Önemli?

Risk Değerlendirme Metotları Neden Önemli?

İş sağlığı ve güvenliği sisteminde risklerin ortaya konduğu farklı metotlar kullanılmaktadır. Her işyerinin, her çalışma ortamının riskleri farklıdır ve farklı çözümler üretilmesi gerekmektedir. Bu nedenle de risk değerlendirmeleri yapmak gerektiğinde doğru yöntemi kullanmak beraberinde doğru sonucu da getirecektir. İşyerlerinde yöntemler belirlenirken risk gruplarının analizleri de doğru yapılmalıdır.

Üç temel nokta üzerinde yoğunlaşan risk değerlendirme metotları hakkında açıklama yapalım. Bunlar tehlikenin tespit edilmesi, işçi ve işyeri için tehlike düzeyinin derecelendirilmesi, uygulanacak çözümlerin sunulmasıdır. Risk değerlendirmeleri bu üç temel kavram etrafında şekillenmektedir. İşyerinin potansiyeli, risk oluşturan unsurların fazlalığı, çalışan sayısı gibi etkenler, temel kavramların daha geniş çerçeveye yayılmasına yol açacaktır.

Riskleri değerlendirebilmek için öncelikle çalışma alanı olan işyerinin titiz bir incelemeden geçirilmesi gerekmektedir. İşyerinin tüm unsurları tek tek ele alınmalıdır. Örneğin işyerinde bulunan merdivenler bir risk kaynağıdır. Bu risk düşüp kaymaları, doğal olarak ciddi yaralanmaları ortaya çıkarabilir. Elektrik sistemleri, işyerinde bulunan teknik donanımlar, elektrik gibi unsurlar tehlike seviyesi yüksek riskler olarak kabul edilmektedir. Sonuç olarak risk değerlendirme metotları bu riskleri tespit eden ve ortadan kaldırılmasına imkân veren tekniklerdir.

Risk Değerlendirme Metodolojisi

İşletmelerde risk değerlendirme metodolojisi iki temel üzerinde şekillenmektedir. Bunlar kantitatif yani nicel, diğeri de kalitatif yani niceldir. Risk değerlendirme süreçlerinde farklı yöntemlerin kullanıldığı bu iki teknik ile de sonuca gitmek mümkündür.

Kantitatif, yani nicel yöntem kullanıldığında risk analizi yapılırken, riskin oluşma ihtimali değerlendirilirken sayısal veriler kullanılır. Burada tehlikenin alt ve üst sınırları belirlenir, her risk grubu için tehlikenin önemini ortaya koyan numaralandırmalar yapılmaktadır. Risk seviyesi yüksek olan sorunların giderilmesi öncelikli tedbirler gerektirmektedir. Bu nedenle kantitatif yöntemde uygulayıcılar çözüm süreçlerinde risk rakamlarını baz almaktadırlar.

Kalitatif risk değerlendirme metotları yani nitel yöntemde ise riskler ve oluşturdukları tehlike seviyeleri ortaya konurken rakamsal değerler yerine derecesini baz almaktadır. Bir risk grubu belirlendiğinde, bunun iş sağlığı ve güvenliği için oluşturduğu tehdit yüksek, çok yüksek gibi tanımlamalarla ortaya konmaktadır. Bu yöntemin kullanıldığı işyerlerinde de sorunların çözüm sıralaması çok yüksekten düşüğe doğru seyredecektir.

Her iki yöntemin de temel amacı, işyerlerindeki riskleri tehlike derecesine göre tanımlamak, işyeri sorumlularının bu risklere daha hızlı müdahale etmesini sağlamak olmaktadır.

Temel Bazda Risk Metotları

Temel Bazda Risk Metotları

Temel bazda risk metotları, altı grupta şekillenmektedir. Risk değerlendirme metotları için temel niteliğinde olan bu yöntemler şunlardır:

  • Ön tehlike incelemesi
  • İş güvenliği denetimi
  • İşlemleri analiz tekniği
  • Süreç ve sistem kontrolü listesi yapımı
  • Sıralama yapmak
  • Risk analizi yapmak

Burada süreç ön tehlike analizi ile başlamaktadır. Ayrıca incelemeye konu işyerinin tüm unsurları titiz bir şekilde ele alınmaktadır. Bununla birlikte işletmenin fiziki yapısı ve yaratabileceği tehlikeler tek tek not edilir. Ardından, teknik donanımın çalışanlar ve diğer kişiler için herhangi bir risk oluşturup oluşturmadığı değerlendirilir. Artık işyeri için tehlike analizleri tamamlandıktan sonra hızla çözüm aşamasına geçilmelidir. Buradaki temel amaç tehlikelerin hızla tespit edilmesi ve aynı hızla ortadan kaldırılması olmalıdır.

Bu arada iş güvenliği denetlemelerinin de temelini risk değerlendirme metotları oluşturmaktadır. Başka bir deyişle iş güvenliği denetimleri, uzmanlar tarafından hazırlanmış tehlike haritasını kontrol etmektedir. Ayrıca ortaya konan risklerin ne ölçüde giderildiğini denetlemektedirler. Sonuç olarak bu sürecin titizliği, işyerinde güvenliğin de üst seviyede olmasını sağlamaktadır.

Risk Değerlendirmede Tehlike Tanımının Önemi

İşletme, risk değerlendirmesi yaparken tehlikenin tanımını net bir şekilde ortaya koymalıdır. Bu durum sürecin başarısı için anahtar nokta olacaktır. İş sağlığı ve güvenliğinin temelini insan unsuru oluşturmaktadır. Bu nedenle süreç insan odaklı ilerlemelidir.

Her malın yerine yenisi konulabilmekte, kaybedilen her para yeniden kazanılabilmektedir. Ancak, kaybedilen bir canın telafisi mümkün olmamaktadır. Risk değerlendirme metotları içinde tehlike tanımlaması bu nedenle büyük önem taşımaktadır. İş sağlığı ve güvenliğinde tehlike tanımı, çalışanların yaralanması veya sağlığının bozulmasına neden olabilecek şartlar, çalışmalar ya da durumlar olarak yapılmaktadır. Bu da iş sağlığı ve güvenliğinde insan olgusunun önemini net bir şekilde ortaya koymaktadır.

İş sağlığı ve güvenliğinde risk değerlendirmesi yapılırken öncelik iyi belirlenmelidir. Bir işyerinde risk varsa, çalışan için tehlike var demektir. Bu da hızla çözüme yönelmeyi zorunlu kılmaktadır. Riskleri kaynağında yok etmek ve çalışan için güvenli bir ortam hazırlamak öncelik verilmesi gereken bir süreçtir.

Risk Değerlendirme Metotları Hangi Çözümleri Getirmelidir?

Tehlike ile çözüm ilişkisinin ciddiye alınması risk değerlendirme metotları kullanıldığında zorunluluk olmaktadır. İşyeri ortamlarında riskli çalışmalara eşdeğer olarak bu riski kaldıracak çözümler olmalıdır. Ayrıca işletme bu çözümleri riski en azından minimuma indirecek seviyede planlamalıdır.

İşçi yüksek bir kesimde çalışıyorsa, onun için en büyük risk yüksekten düşme olacaktır. Bu riski ortadan kaldıracak çözüm ise iş sağlığı ve güvenliği sistemi yönetmeliklerinde açıkça ortaya konmaktadır. İşçi için yükseklik risk ise çözüm emniyet kemeri olacaktır. İşçi dengesini kaybetse de kemer sayesinde düşmeyecek, risk otomatik olarak ortadan kaldırılacaktır.

Benzer bir ilişki gürültülü ortamlarda çalışanlar için de geçerlidir. Yüksek ses doğal olarak işitme sorunlarını da beraberinde getirebilmektedir. İşçide işitme kayıplarına yol açabilme ihtimali olan bu riski de standart ses geçirmeyen kulaklıklar ile ortadan kaldırmak mümkün olmaktadır. Özellikle risk değerlendirme metotları ve karşılığında üretilen çözümler bu nedenle büyük önem taşımaktadır.

Risk Değerlendirmesi Hangi Aralıklarla Yenilenmelidir?

Risk Değerlendirmesi Hangi Aralıklarla Yenilenmelidir?

Öncelikle risk değerlendirmeleri kalıcı tespitler olmamaktadır. Ayrıca risk değerlendirme süreleri işyerinde yapılan işin tehlike sınıflaması başta olmak üzere farklı değişkenler hesaplanarak belirlenmektedir. Tehlikeli bir iş sınıfında faaliyet yürüten işletmede yeniden değerlendirme süresi 4 yıl olarak belirlenirken, daha az tehlikeli sınıfına giren işletmeler için bu süre daha da uzun tutulmaktadır.

İşyerlerinde durum değişiklikleri de yeniden risk değerlendirmesini zorunlu hale getirebilmektedir. Bunun için işyeri sorumlularının tespitleri belirleyici olmaktadır. Bazen işveren işyerine  yeni eklemeler yapar. Ayrıca işletme üretimde kullanılan makine ve malzemelerinde ciddi değişime gider. Böyle bir durumda işletmenin yeni risk değerlendirmesi yapması gerekir.

İşveren risk değerlendirme metotları ile işyerinde yaşanan değişimleri sıfırdan ele almalıdır. Ayrıca iş sağlığı ve güvenliği açısından yeniden sınıflandırmalıdır. Bu sayede çalışanların sağlığı tehlikeye atılmadan işyerinde yeni oluşan riskler belirlenebilmekte, hızlı müdahale ile ortadan kaldırılabilmektedir.

Unutulmaması gereken bu sürecin belirleyicisinin işyeri güvenlik uzmanı olmasıdır. Bu durum, güvenlik uzmanlarının işyerlerinden bağımsız olmasının faydalarını da bir kez daha ortaya koymaktadır. İşyerine bağlı çalışan bir uzman, patronunun etkisi altında kalabilmekte, işvereninin çıkarlarını ön planda tutabilmekte, riskleri ortadan kaldırma sürecinde harcanan para ve emeği boşa giden çaba olarak görebilmektedir. Bu durumda risk değerlendirme metotları için profesyonel bir OSGB’ ye bağlı İSG uzmanıyla çalışmak işyeri için bu konuda en iyi sonuçları verecektir.

Paylaş